Karacasu Tekstil Ar&Ge merkeziyle müşteri odaklı üretim yapılıyor

Kahramanmaraş’ta 1996 yılında Ringspinning teknolojisi ile iplik üreten bir şirket olarak üretime başlayan, bu tarihten itibaren katma değerli ürün üretme misyonu ile sektörde farklılaşmaya odaklanan Karacasu Tekstil, kurduğu Ar&Ge Merkezi ile bir milat yaşadı. 

Karacasu Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Burak Orhan Arifioğlu, bir süredir iplik üreticisi olmaktan ziyade bir servis firması gibi hareket ettiklerini, yıllardır esnek üretim yapısıyla müşterinin ihtiyaçlarına uygun terzi gibi iplik üretimi yaptıklarını belirtti.

“Ar&Ge merkezimizin kuruluşu için bizim adımıza yeni bir milat oldu” diyen Arifioğlu, şunları söyledi:

“Ar&Ge merkezi bizi her alanda daha profesyonelleştirdi ve ileri taşıdı. Bugün Karacasu Tekstil’in Ar&Ge merkezi sadece bir iplik araştırma merkezi değil. Makine imalatı, iplik üretiminde proses geliştirme, elyaf üretimi ve teknik tekstil gibi alanlarda faaliyet gösteren bir yapıya sahip. Geleceğin teknolojilerini yaratma bilinci ile katma değeri yüksek üretime hizmet eden, yenilikçi tekstil ürünleri üretme vizyonumuzu yerine getirebilmek adına 2021 yılında Ar&Ge merkezimizdeki mühendis istihdamımızı artırdık. 28 kişilik Ar&Ge mevcudiyetimizi 45 kişiye çıkarttık.”

2020 yılında çalışmaya başladıkları yönetim danışmanlığının da katkısı ile sosyal medyayı daha etkili kullanarak hem Karacasu Tekstil’i hem de projelerini daha iyi tanıtmaya başladıklarını belirten Arifioğlu, firma olarak çevrenin kendileri için kırmızı çizgi olduğuna vurgu yaptı. 

 Karacasu Tekstil’in çevre konusunda ciddi olduğunu ve proje yürütebilecek alt yapıya sahip bulunduğunu ifade eden Burak Orhan Arifioğlu, şunları söyledi:

“Bunu sektörün her paydaşının aklına kazıdık. Bu sürecin sonucunda gerek hepimizin aşina olduğu markalardan gerek birçok çevreci ve yenilikçi elyaf üreticilerinden ve de belki de en önemlisi üniversitelerden partnerlik yapma teklifleri aldık. 

İnsanoğlunun çevreye vermiş olduğu zararı her geçen gün hissediyoruz. Tekstil sektörü olarak maalesef çevreye en çok zarar veren sektörlerden biriyiz. Biz de bu verdiğimiz zararı azaltabilmek adına çevreci elyaf üreticileri ile partnerlikler yapmaya odaklandık. Özellikle Eastman firmasının çıkarmış olduğu Naia elyafının dünya çapındaki 6 alfa partnerinden biri olmamız Karacasu için önemli bir referans oldu. 

Sürdürülebilir bir elyaf olan Naia bulunduğu kumaşlara yumuşaklık ve hızlı su emilimi gibi özellikler veriyor. 2019 yılının başından beri çalışmalar yürüttüğümüz elyaf ile yaptığımız koleksiyonlar sayesinde birçok markaya tanıtım yapma şansı yakaladık. Henüz çok taze olarak piyasada bulunan bir elyafa dair hem başarılı bir tanıtım yaparak farkındalık sağladık, hem de Ar&Ge’deki yöneticilerimiz ve üretimdeki çalışanlarımızın hüneri ve pazarlamacılarımızın yardımı sayesinde çok iyi bir koleksiyon çıkardık. Bugün Naia, Karacasu’nun düzenli olarak üretim hattında kendine yer bulan, düzenli sipariş akışı olan bir ürün oldu. “

PANDEMİNİN ETKİSİ

Pandemide insanların eve tıkalı kaldığı dönemde evcil hayvan sahiplenme oranının arttığına dair birçok veri yayınlandığını vurgulayan Burak Orhan Arifioğlu, “Bu yüzden iklim krizinin sadece insanları değil, hayvanları ve tüm canlıları etkilediğine dair farkındalık da doğru orantılı bir şekilde arttı. Son olarak Marmara Deniz’indeki çevre felaketinin denizdeki canlıların hayatına nasıl kastettiğini çok acı bir şekilde görmüş olduk. Bu doğrultuda 60 ülkeden 1500 firmadan oluşan SEAQUAL INITATIVE’in Türkiye’deki Master Lisans sahibi olmanın gururunu 2021 yılında yaşadık. Okyanus ve denizlerdeki plastikleri toplayıp bunları elyaf haline çeviren ve bu sayede su altı canlılara verilen zararı azaltmayı amaçlayan bu girişimle yaptığımız partnerliği çok önemsiyoruz. 2021’in 3. Çeyreğinin sonlarına doğru çıkaracağımız bir koleksiyon ile daha önce yaptığımız gibi başarılı bir şekilde sektöre tanıtmak istiyoruz” dedi.

MASKELER ÇEVREYİ KİRLETİYOR

Pandeminin insanlara zorunlu kıldığı maskelerin çevreye ciddi bir atık yükü bırakacağını belirten  Arifioğlu, şunları kaydetti:

“Genelde sentetik hammaddelerden üretilen ve doğada çözülümü çok uzun yıllar alan maskelerin doğaya etkisini azaltabilmek adına da çalışmalarda bulunduk. Kenevir bitkisi gerek yetişirken akranı diğer bitkilere göre çok çok az bir su tüketiminde bulunması, yetiştiği havayı temizlemesi ve nerdeyse her yerinden farklı bir sektörde faydalanılabiliyor olması sebebiyle A sınıfı sürdürülebilir bir bitki. Biz de 2019 yılından bu yana ciddi çalışmalar yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz. 

Kenevir elyafının da içinde bulunduğu tamamen doğada çözünebilir ve sürdürülebilir elyaflardan çıkartmış olduğumuz swanmaske, halihazırdaki çalışmalarımızı günün şartlarına uyarladığımız önemli bir proje oldu. 20 kez yıkanabilen ve antibakteriyel olan bu maskeyi iştirakimiz olan Bebiller medikal bünyesinde klas 100.000 sınıfındaki temiz odalarda paketliyor ve insanların hizmetine sunuyoruz. Kenevir ile daha ileri aşama çalışmalar yapmak ve partnerliklerle ilerlemek konusunda görüşmeler yapıyoruz ve attığımız somut adımlara dair yakında sektörü bilgilendirmeyi umut ediyoruz. “

Burak Orhan Arifioğlu, 2022 yılı ve ötesi için hedeflerinden söz ederken, “Tamamen Karacasu Tekstil’in mühendisleri tarafından geliştirilen ve artık ürün siparişi almaya başladığımız makineleri sektörün geniş ölçüde hizmetine sunmak. Ar&Ge’siyle büyüyen, farklılaşan ve trend belirleyen bir firma olmayı hedefliyoruz” dedi.