Kültür-Sanat

Kahramanmaraş’ta oymacılık çağ atladı

Kahramanmaraş’ta Selçuklular döneminden beri oymacılık sanatına rastlanıyor.

Kahraman Şehrimizde halen gelişme gösteren ve canlılığını koruyan Oymacılık Sanatı evlerde geleneksel olarak yerini alıyor.  Özellikle ceviz gibi işlenmesi kolay ağaçların keresteleri kullanılıyor. İskarpileler (oyma kalemleri) ile mobilya ve süs eşyaları üzerine işlenmektedir. Oymacılığın ürün portföyünde, gazetelik, rahle, çeyiz sandığı, şifreli ziynet kutusu, tepsi, aynalık, isimlik, tavla, cemekan, televizyon sehpası, salon sehpası, şamdan, sandalye bulunuyor. Bu ürünlerin aynı zamanda Kahramanmaraş’tan yurtdışına satışları gerçekleştiriliyor. Günümüzde toplu sosyal alanlarda da oymacılık sanatı kullanılıyor. Camilerin iç mekanlarında döşeme ve oymacılık ile mükemmel bir atmosfer oluşturuluyor.  Oyma eşyaların hemen hemen hepsinde ceviz ağacı kullanılıyor. Cevizin yanında kavak, çam ve gürgen ağacı da kullanılıyor. Oymacılık sanatının hammaddesi olan bu ağaçlar hızarda işlendikten sonra birbirine monte ediliyor. Daha sonra monte edilen parçaların üstüne motifler çizilerek oyma makinelerinde işleniyor. Kabartmaları usta eller tarafından çekiç ve oluklu kesici kalemlerle yapılıyor. Son olarak perdah ve zımpara yapıldıktan sonra vernikleme işlemi yapılıyor.

Oymacının Ağzından Oymacılık

Kahramanmaraş’ımızın bu güzel değerini güzel ustalardan dinlemeden de olmaz.  Dedesinden babasına, ondan kendisine kalan mesleğini anlatan Fatih Akkök son kuşak olduğuna değiniyor sözlerinin başında.

47 yaşındaki Oymacı Ustası Fatih Akkök, meslekte üçüncü kuşak ve son kuşak olduğunu söylüyor. Ciddi bir eleman problemi olduğunu ve teknolojiye yenik düştüklerini de belirtiyor. Fatih Akkök şöyle anlatıyor mesleğini; “Bu bir hayal ürünü. Yıllar önce bir adam geldi ve kendisine piyasada hiç olmayan bir türden beşik yapmamı istedi. Bende ona ‘benim hayallerimi satın alabilir misin’ diye sordum. Bu iş gerçekten hayallerle başlayan bir iş. Eskiden beşikler kavak ağacından yapılırdı. Ve oyma yapılmazdı. Ben cevizden oyma bir beşik yaptım. Bunun sayesinde ağırlıklı olarak beşik yapımı ile kariyerime devam ettim. O gün bu gündür beşik yapmaya devam ediyoruz.

Oymacılık yapan esnaf sayısının azaldığını sözleri arasına ekleyen Akkök; “bu işi yapan esnaf sayısı çok azaldı. Sektör artık teknolojiye yenik düşüyor. İçinde emek kalmıyor. Kahramanmaraş’ta ortalama 50 esnaf kaldı. Bu öğrenmesi zor bir zanaat. Göz nuru ve emek sarf etmen gerekiyor ki ortaya güzel bir ürün çıksın. Ağaç canlı bir varlık, eğer bu ağacı kullanmasını iyi bilirsen gelecek nesillere de aktarabilirsin. Ben daha bu güne kadar dedemin yaptığı bir beşiği tamir etmedim. Emek olursa kalite de olur” diyerek bizleri uğurluyor emek kokulu atölyesinden.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu