Ekonomi

Vahap Munyar Kahramanmaraş ekonomisini yazdı!

Kahramanmaraş’ta KASİAD Ekonomi Zirvesi’ne katılan Ekonomim yazarı Vahap Munyar, kentteki ekonomik durumu yazdı.

KAHRAMANMARAŞ Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Dinçer, EKONOMİ Gazetesi ile birlikte düzenledikleri “KASİAD Ekonomi Zirvesi” öncesi sohbet buluşmasında ilk sözü Danışma Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz’e verdi.

KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz, KASİAD’ın kurucusu ve ilk Başkanı olduğunu anımsatıp 41 yıl önceye uzandı:

–          KİPAŞ’ı 1984 yılında Gümüşer Ailesi ile birlikte kurduk. Kahramanmaraş’ın ilk holdingini biz kurduk. O günlerde 29 yaşındaydım. Bugün 8 sektörde faaliyetimiz var. 41 yıldır ben böyle bir ekonomik buhran görmedim.

Tekstilden kağıda bulundukları 8 sektörden sadece çimentoda deprem bölgesinde konutların inşası nedeniyle durumun nispeten iyi olduğunu belirtti:

–          Faaliyetimizin olduğu sektörlerin hepsinde baş aşağı bir durum söz konusu.

Ekonominin çok farklı ayaklarının olduğuna işaret etti:

–          Ancak, son yıllarda sadece enflasyonla mücadeleye odaklanıldı. Bunu da para politikasıyla çözmeye çalışıyorlar. Ekonomide sadece bir ayağa, bir noktaya odaklanılınca diğer taraflar için tedirginlik oluşuyor.

Tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere birçok sektörün ihracattaki rekabet gücünü bir hayli kaybettiğini kaydetti:

–          Şimdi rekabet gücünü kaybetmesi söz konusu olan sektörlerden vaz mı geçelim? Bence istihdam yoğun sektörleri kaybetme lüksümüz yok.

Sanayide, üretimde, ihracatta yaşanan sıkıntıları anlatırken bir başka konuya geçti:

–          Vatandaşı tembelliğe iten bir ortam oluştu. Bizim çocukluk, gençlik yıllarımızda büyüklerimiz, “Boş durma, beleş çalış” öğüdü verir, çalışmanın önemini anlatırdı. Oysa şimdi vatandaşa, “Çalışma, otur; al sana para” denilen bir ortam var.

İsmail Dinçer, Hanefi Öksüz’den sonra Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu BaşkanıMustafa Buluntu’ya döndü.

Buluntu, Kahramanmaraş’ta sanayinin dinamizmine deprem günlerinden örnek verdi:

–          Sanayi tesislerimiz 6 Şubat 2023 depremleri sonrası dinamizmiyle hızla ayağa kalkabildi. Yalnız, şimdi önümüzü göremez haldeyiz. Sanayimizin dinamizmini kaybetmemesi lazım.

Kahramanmaraş’ın yıllık ihracatının deprem öncesi, 2022 yılında 1.4 milyar dolar düzeyinde olduğunu anımsattı:

–          Depremle birlikte ihracatımız 1 milyar doların altına inmişti. Bu yıl yeniden 1.4 milyar doları yakalayacak gibi görünüyoruz. Ancak, bu yılın 1.4 milyar dolarlık ihracatı, 2022’dekinden farklı. Çünkü, birim başına ihracat geliri çok düştü.

Kahramanmaraş’ın güçlü olduğu tekstil sektörüyle ilgili şu noktanın altını çizdi:

–          Şehrimizde tekstilin yerine koyacak başka sektör yok şu anda. Yani, kısa sürede tekstilin yerine başka sektör koyamayız.

Kahramanmaraş’ın 2026 yılı sonuna kadar 6’ncı bölge teşvikleri kapsamında kalacağına dikkat çekti:

–          Desteğe gerçekten ihtiyacımız var…

İsmail Dinçer, Hanefi Öksüz, Mustafa Buluntu, İSKUR Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurtul, Temsan’ın patronu Yusuf Kesim, Arsan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Alişan Arıkan, KASİAD Başkan Yardımcıları Hikmet Gümüşer ve İsmail Kurtul, KASİAD Danışma Kurulu Üyeleri Mahmut Arıkan, Mikail Utlu ve Atilla Kanbur’la sohbet ederken 2022 yılı Ekim ayı başlarındaki ilk zirve sonrasındaki yazılarıma göz gezdirdim.

5 Ekim 2022 tarihli yazımın başlığı şöyleydi:

  • Feryat etmeyi bırakalım, geçen sene çok iyi para kazandığımızı unutmayalım…

O günlerde Kahramanmaraş’a gittiğimizde Hakan Güldağ, Şeref Oğuz, Ali Ağaoğlu, Ali Eskalen ve dönemin KASİAD Başkanı Mikail Utlu ile birlikte Hascevher’i Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Hüseyin Dinçer’le birlikte gezmiştik. Dinçer, 2022 yılı sonbaharında işlerin durumunu anlatırken şu değerlendirmeyi yapmıştı:

–          O kadar feryat edecek bir durum yok. Evet, işler geçen yılki temposunda değil. Ancak, bu yılı değerlendirirken geçen yıl çok iyi para kazandığımızı unutmayalım. Gerekirse 2-3 yıl paçal kârlılığa bakalım.

Hanefi Öksüz de benzer mesaj vererek çağrı yapmıştı:

–          Sıkıntılarımız var ama avantajlarımız da var. Asla moralimizi bozmayalım. Mevcut konjonktürden ülkemizin avantajlı çıkacağına inanıyorum.

2022 yılı Ekim ayı başlarında Kahramanmaraşlı sanayiciler daha umutlu mesajlar verebiliyordu…

Aradan 3 yıl geçti, sıkıntılıların uzun sürmesi, Kahramanmaraşlı iş insanlarının söylemlerini de etkiledi…

Nitekim Hanefi Öksüz, “Ben böyle bir buhran görmedim” diyor…

KASİAD Başkanı İsmail Dinçer de durumu şu cümleyle özetliyor:

–          Yaşadığımız sıkıntıyı anlatmak için “zor” kelimesi hafif kalıyor…

Ekonominin durumu bugünlerde Kahramanmaraş’tan böyle görünüyor…

Türk şirketlerinin Mısır’a yatırımı 4 milyar doları buldu

KASİAD ve EKONOMİ Gazetesi’nin düzenlediği “Kahramanmaraş Ekonomi Zirvesi”ne katılan Kahire Ticaret Müşavirimiz Hakan Atay’a sordum:

–          Son birkaç yılda Türkiye’den Mısır’a yatırıma gidenlerin sayısı arttı. Daha önce Mısır’a Türkiye’den giden yatırım 2 milyar doları bulmuştu. Son rakam ne düzeyde?

Hakan Atay, şu yanıtı verdi:

–          Evet, Mısır’a yeni yatırıma gelenler de var, mevcut yatırımlarını büyütenler de. Türkiye’den Mısır’a yönelen yatırımların parasal büyüklüğünün 3.5-4 milyar dolara yükselmiş olabileceği konuşuluyor.

1990 öncesi belediye görevlisi, şimdiki deprem yönetmeliği ile yargılanır mı?

KASİAD’la EKONOMİ Gazetesi’nin düzenlediği “KASİAD Ekonomi Zirvesi” için kente gidince MADO’ya da uğradık, patronlardan Atilla Kanbur’la sohbet ettik.

Atilla Kanbur’a sohbeti başlatırken sordum:

–          İşler nasıl?

Atilla Kanbur’un sıkıntısı yüzüne yansımıştı:

–          İyi değiliz…

Ekonomide yaşanan sıkıntının gıda sektörüne de yansımaya başladığını düşünürken Atilla Kanbur içini döktü:

–          1970’li yılların ikinci yarısından 1990’a kadar Kahramanmaraş Belediyesi’nde görev yaptım. 6 Şubat 2023 deprem felaketinde yıkılan binalarla ilgili olarak geçmişe dönük belediye çalışanları hakkında davalar açıldı. Benim hakkımda da 35 dava var.

Belediyede çalıştığı bölümün müdürünün 100 ayrı davada yargılandığını belirtti:

–          Bizim görevde olduğumuz dönemde 1970’li yılların deprem yönetmeliği yürürlükteydi. Binalara ruhsatlar da o yönetmelik çerçevesinde verildi.

Ardından şu soruyu ortaya attı:

–          1970’li yılların deprem yönetmeliğine göre yapılan binalarla ilgili hesap sorulurken, yargılama yapılırken bugünkü deprem yönetmeliğinde hareket edilir mi?

Şu savunmaya geçti:

–          O binalar 1970’li yılların deprem yönetmeliğinin şartlarının öngördüğünün iki katı güçlü yapılsa yine 6 Şubat 2023 depreminde ayakta kalamazdı.

Yönetmelikler üzerinden bakınca Atilla Kanbur, kendi penceresinden, “1970’li yılların yönetmeliği ile ruhsatı verilip depremde yıkılan binaların hesabı belediye görevlilerinden şimdiki yönetmeliğe göre sorulur mu?”şeklinde düşünmekte haklı gibi görünüyor.

Ancak, 6 Şubat 2025 depremlerinde 11 ilimizde yıkılıp binlerce canımızı aramızdan alan binaların hesabının dönemin ilgili belediye görevlilerinden de sorulması gerektiği gerçeği de karşımızda duruyor…

“1970’li yılların deprem yönetmeliğine göre ruhsat verilip yıkılan binaların hesabı şimdiki yönetmeliğe dayanarak sorulur mu?” sorusuna en doğru yanıtı yargılamayı yapan mahkemeler, onların başvuracağı bilirkişiler verecek gibi görünüyor.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu