Matesa Tekstil yeni yatırımlarla büyüyor
İplik çeşitlerinin yanı sıra denim kumaş, dokuma kumaş, örgü kumaş, pamuk, polyester ve viskonun önde gelen markalarından Matesa Tekstil, yeni yatırımlarla büyümesini sürdürüyor.
Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Erayman, toplam 1.750 çalışanla hizmet ettikleri sektörde ihracat odaklı olduklarını, bu kapsamda yeni yatırımlar gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu yıl örgü İşletmemizde yenileme yapıldı. İplik işletmemizde kapasite arttırmak üzere 2022’de devreye girecek OE yatırımı yapıldı, ek olarak 2022 yılında 40.000 iğ kapasiteli ring tesisi yatırımı için işlemler tamamlandı. Yatırım bedeli 40 milyon Euro” dedi.
Pandeminin iş süreçlerini tüm sektörlerde olduğu gibi kendi sektörlerinde de olumsuz etkilere yol açtığını anlatan Gökhan Eryaman, arz ve talep büyük bir sıkıntı yaşandığını, kısıtlamaların kalkması ile birlikte toparlanma sürecine geçtiği bilgisini verdi.
NAVLUN FİYATLARI YÜKSELDİ
Navlun fiyatlarındaki ani yükselişe değinen Erayman, “Hammadde olarak viskon elyaf tedariğinde navlun fiyatlarındaki ani yükseliş sebebiyle zaman zaman gecikmeler yaşadık. Genel manada bakıldığında Çin menşeli kullanılan bütün ürünlerde ciddi fiyat artışları girdi maliyetlerimizi olumsuz etkiledi” dedi.
Gökhan Erayman, pandemi sürecinde ürün yelpazelerine yeni ürünler eklediklerini, bu kapsamda, antimikrobiyal ve antibakteriyel kumaş ürettiklerini belirterek, salgının sektöre yansımasını şöyle değerlendirdi:
“Salgın başlangıcında ciddi şekilde daralma oldu fakat 2021 itibarı ile eski satış rakamlarına ulaşıldı. Kur artışı ihracatta rekabeti arttırması sebebi ile olumlu yansıdı. Özellikle ihracatta 2019 ve 2020 yıllarına nazaran ciddi oranda artış kaydettik.”
İHRACAT
Üretim süreçlerini ve ürün çeşitlerini ihracat odaklı gerçekleştirdiklerini ifade eden Gökhan Erayman, 33 ülkeye ihracat yaptıklarını, bu ülkelerde pazar paylarını artırma çabasında olduklarını, pandemi sebebi ile %20’lere düşen ihracat payını tekrar %50 seviyelerine çıkarmak istediklerini kaydetti.
Erayman, denimde 1.800.000 metre üretim kapasitesine sahip olduklarını ifade ederek, Ar-Ge ve teknoloji alanındaki gündemlerini ise şöyle ifade etti:
“Su tasarrufu, sıfır atık ile üretim, enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kullanımı, sıfır karbon salınımı üretimde ağırlıklı organik/ekolojik ve/veya geri dönüştürülmüş ürünler kullanma tekstil sektörünün günümüzde ve yakın zamanda yapmak zorunda olduğu eylem planlarıdır. Bu eylem planları üzerinde çalışmalarımız sürdürüyoruz.”
Denim sektörünün Türkiye’de kumaş üretimi anlamında yeterli büyüklüğe ulaştığı kanaatinde olduklarını, oldukça fazla miktarda bu sektöre yatırımın bulunduğunu ifade eden Erayman, “Denim üzerine yapılacak yatırımların konfeksiyon alanına yapılması ve yeni hazır giyim markaları yaratmamız gerektiği düşüncesindeyim” dedi.
Sektörün global arenada önündeki fırsatlar ve tehditler konusundaki görüşlerini dile getiren Erayman, pandeminin tamamen gündemden çıkmasının ardından denim ürün satışlarının artacağına kesin gözüyle baktıklarını ifade etti.
TEŞVİK İSTEĞİ
Sürdürülebilir teknoloji ile oluşan ürünlerin tüm dünyada tercih gördüğünü ve bu yönde talep oluşturulduğunun altını çizen Gökhan Erayman, sektörün yaşadığı sıkıntıları ise şöyle dile getirdi:
“Genel olarak bakıldığında sektör çok fazla insana istihdam sağlamaktadır. Buna bağlı olarak yatırım teşviklerinin artması gerekmektedir. Ülkede yüksek üretim kapasitesine sahip olduğumuz tekstil sektöründe ithal yarı mamulün ülkemize girişine kota ile sınırlamalar getirilmesi ile haksız rekabeti önleyerek yatırımcının sermayesinin ülke içerisinde değerlendirilmesi teşvik edilmeli.”
Bu yıl 5mgw’lık GES yatırımlarının da firmalarının gündeminde olduğunu ifade eden Erayman, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dikkate alınması gereken en önemli durum, küresel ısınma, doğal su kaynakları ve çevresel sorunlar da içinden çıkılmaz boyuta ulaşılmadan, özellikle pazarda oluşan sürdürülebilir ürün talebinin paylarının artırılması yönünde yapıcı oluşumların sağlanması ile birlikte beraberinde gelecek olan üretimde çevresel etkilerin azalma yönünde olacağıdır. Çünkü, çevrenin korunması olmazsa olmazlarımız arasında yer almaktadır. Gelecekte bu konuya özen gösteren firmalar ayakta kalabilecektir.”